yağmurda ıslanmak

An itibariyle yaşadığım durumdur. Bir arada yolda biriken suyu görünce suya kapılıp gidicem diye çok korktum neyse ki üzerimden su damlaları sızsa da, ayakkabılarımın eski halinden eser kalmasa da eve varabildim..

eğer harika giyinip makyaj yapıp dışarı çıkmadıysam ve bir yere yetişmem gerekmiyorsa severim ama tam tersi bir durumsa bir kaç küfür edebilirim küçücük..

Ahmak ıslatana yakalanırsaniz hiç romantik olmuyor bilginize

Serin serin çiseleyen yağmurda ıslanmak güzelde, yaldır yaldır yağan yağmurda donuna kadar ıslanmak pekte güzel değil

ayaklarım donmasa çok severim ama...

Özgür hissettiriyor. Sanki umut varmış gibi.

yağmurda yolculuk da güzel

(bkz: yağmurda ıslanmak ) vay anasını.

ruhumu dinlendiren aktivite erkek olmadığım için gece geç saatlerde yapamasam da gündüz yapmak da rahatlatıyor içimi yağmur sanki ruhumdaki bütün kötülükleri temizliyor alıp götürüyor 10 dakikalık bile olsa kulaklığı takıp yürümek o kadar iyi geliyor ki

bana biraz sobalı ev güzellemesi gibi geliyor. Tercihen yapılmadığı sürece şikayet sebebi

Sinüziti olanlar için kabus olan bir durum. O rüzgar, o ıslaklık... anlatırken arvales içesim geldi. Melankolik şarkılar dinleyeceksem ve modum düşükse 2 tane arvalesi atıp dışarı çıktım bile

yağmurda ıslanmayı boş verin de sonrasında gelen o toprak kokusu müthiştir.

Kasım,yağmur,kahve, pembe evin balkonu ve yüreğim..

Eve yaklaştıysanız romantik olabilir yoksa ormantiktir tşkler

ben pencere kenarında izlemeyi tercih edenlerdenim. hatta yağarken yorgan altında uyumayı tercih edenlerdenim.

Uzun pandemi sürecinde en güzel havalarda sokağa çıkma yasaklarını yaşadıktan sonra değişik bir farkındalığı sahip oldum; dışarı çıkabiliyorum, yürüyebiliyorum ve en önemlisi hissedebiliyorum. Saçım, makyajım vs. hiç önemli değil. Benim için o an önemli, o an onu yapabiliyor olmak. Bu yüzdendir ki yağmurda yürüdükten sonra ortamdakiler bana tuhaf tuhaf bakar ve mutlu musun diye sorarlar... Evet mutluyum, hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar mutluyum!

Yağmurlu havaları severim diğer insanlar yağmurdan kaçarken benim ıslanmamak için bir çabam yok

Bazen öyle oluyor ki yağmur yağdığında gidip bir banka oturmak istiyorum. Yağmur yağsın ıslatsın eritsin içimdeki kötü hisleri. Gözyaşlarım karışsın yağmura. Ben de içimi boşaltayım istiyorum, gökyüzüyle birlikte...

Yanında sevdiğin varsa güzel oluyor. Tek başına ıslanmak romantik bir şey değil. Ahmaklık gibi bir şey :)

Yemin ediyorum hayatta keyif aldığım kendimi bulduğum tek an bu olabilir. Deli miyim bilmiyorum ama yağmurda ıslanırken sanki ruhumdaki bütün kötülükler akıp gidiyor, içimi bi huzur kaplıyor gibi hissediyorum. Herkes yağmurda bir o yana bir bu yana kaçarken ben sallana sallana yürüyorum. Tabi kulağımda da en sevdiğim müzik. Utanmasam dans edicem sokakta tek başıma. Karadenizde yaşamayı sadece bu yüzden seviyorum. Yağmur.. Aşığım sana be.

Eğer likya yürüyüşü esnasındaysa tadından yenmez lakin gözlüklü olmak bu tadı hafifletiyor

Pembe yanaklı romantikler.. sucuk gibi olup sonrasında soğuğu yediğinizde bir tarafınıza yılan kaçınca öyle romantiklik kalmıyor. Üzgünüm.. arabanın içindeyken ya da evdeyken izlemek, dinlemek daha dinlendirici. Denize girerken beni ıslatmayın yaa diye bağıran, surat büzüştüren, haftada bir duş alan tiplerin gelip yağmurun sırılsıklam etmesinde romantizm aramasına ayar oluyorum. Her boku edebîleştirmeyin be..

çay dolu koca kupamın içersine yağmur doldu. sigaramı söndürdü yağmur. çayımı soğuttu. şu içimin ateşini söndüremedi bir türlü. tepeden tırnağa sırılsıklam oldum. yine de dinmedi. sonra alıştım. oturup ağladım yüzsüzlüğüme. tuzu biberi oldu üşütüp hastalanmak

Yağmur yağarken denizde olmak çok güzel bir duygu deneyin denettirin

arkadaşlar sakın ıslanmayın, sikiyorlar. (bkz: beşiktaş'ta yağmur altında cinsel ilişkiye giren çift)

Yıllardır atıp tutarım “ya ben yağmurda ıslanmayı çok severim, çok güzel oluyor” falan, yalan arkadaşlar. Ben yaz mevsiminde yağmurda ıslanmayı çok seviyormuşum onu anladım. Sabahtan beri buz gibi havada donuma kadar ıslandım sular alnımdan boynuma akıyor, bi şampuan da dökseydim evde boşuna para vermiş olmazdım o kafadayım şu an. Bu yağmurda ıslanmak değil yağmurda duş almak bildiğin.

yatağımda uzanmış odanın içinde yağıyor gibi hissettiren yağmur damlalarının çatıya vuruşlarını dinlerken dışarı çıkıp damlaların her bir zerreme nüfuz etmesini istiyorum, soğuk iliklerime kadar işlerse eğer canlanacağım sanki. tüm sıkıntılarım yağmur damlalarıyla sürüklenip toprağa karışsa keşke, ağırlaşmak yerine hafiflerdim böylece.

Yağmurdan kaçan insanların saatlerce küvette uzanmalarını anlamıyorum..

tam keriz işi.

Hayat baktığımız yere göre şekillenir sözü için çok güzel bir örnek. Romantik bir şeymiş gibi ağır ağır, yağmuru hissederek de yürüyebilirsin. Kahretsin bu yağmur nerden çıktı hasta olcam şimdi diye söylenerek yağmuru kendine zehir de edebilirsin. Ya da asla umursamadan normal bir şekilde yürüyüp geçebilirsin. Kimi zaman bunlardan birine mecbur kalırız kimi zaman da tercih şansımız olur. Bunun yanısıra hangi durumda olursa olsun müzikle desteklendiğinde artı bir güzellik kazanan durumdur.

Övünmek gibi olmasın tam kerizim

18 yaşındaydım. Okulun son günleri, formayı çok takmıyorlardı herkes anı fotoğrafları çekiniyor zaten gidicekler diye; çıtı pıtı bi elbise giymişim bileklerime kadar. Çıkışta aşırı park sevdalısı bi ikili olarak arkadaşımla doğaçlama bi piknik yapmaya karar verdik. Deli gibi gök gürlemeye başlamıştı biz yoldayken, en fazla ne kadar yağabilir çok bulut yok zaten diye planımızı bozmayalım dedik. Yoldaki son pizzacıdan paket iki pizza aldık, ama nası hevesliyiz. Çok çılgın hissediyoruz jsjdjd Kendimize güzel çimenlik bi alan seçip yemeğimizi yerken son dilimlerde pizza kutusundan pat pat damla sesleri gelmeye başladı. Aşırı iri damlalar… Hele bi bitirelim de kalkarız derken bardaktan boşanır gibi bi yağmur başladı ama, anlatamam. Pılımızı pırtımızı nası topladık bilemedik ( o kadar bilemedik ki telefonumu unutmuşum yarı yoldan geri döndük bu kısmı geçiyorum) saklana saklana kaçışıyoruz kikirdeyerek; ‘hay aklımıza sıçıyım gök gürledi daha nolcaktı, çık da bılıt yek yeaa’ diye dalga geçiyoruz bi yandan sjjdjsj Parkın girişindeki o yokuşun dibinde bir su birikmiş, dere gibi yoldan su akıyo resmen, ayağımı ucuyla batırdım ne kadar derin diye sandaletim bileğime kadar yok oldu ajdjjsjd şaşkınlık bakışında arkadaşımla göz göze geldik kızın çenesinden şarıl şarıl su akıyodu şaka değil ahahhah 2000lerde dizi setinde hortumdan yaptıkları yağmurda 20 çekim başa sarmış gibiyiz. Dedim x ben burdan atlıcam bu yürünmez, diğer ayağım bari kuru kalsın, ayakkabılarımı çıkardım geriden koşarak bi atladım ama, lan benim boyum zaten 1.55 battım baldırıma kadar suyu geçemeden, yüzsem akıntıya kapılma riskimi göz ardı edersek daha az ıslanırdım sjjdjd Eve geldiğimde o çıtı pıtı elbisemin eteği uçlarından belime kadar su çekmişti. O gün bugündür, en ufak bulutta takarım şemsiyemi bileğime, sallaya sallaya giderim nereye gitceksem. Hiç bir şemsiye o sırılsıklam elbise kadar ağır gelmez.

Sinüzit migren ne varsa coşturan eylemlerden. Bu kadar romantik olmayalım..